İşte Şaroluk Köyünde 25 dönüm bir araziye ceviz ekildi. Bu araziyi biz verdik. Alıcıyı araştırdık, soruşturduk. Ceviz ekeceğine, köylüye, ekonomiye, memleketimize faydalı olacağına inandıktan sonra verdik. İşte sonuç ortada. Uzmanlarına ceviz ekimi yaptırıldı. Köye köylüye örnek oldu. Oysa bu araziyi arazi mafyası, arazi tüccarları bizi devre dışı bırakarak almak için çok mücadele verdi. Arazi tüccarlarının Gönen de temsilcileri bile var. Arazi topluyorlarmış. Sanki armut toplar gibi basit. Şırnak tan, Van dan, Diyerbakır dan gelip Gönende emlakçılık yapanlar varmış. Parayı verene araziyi veriyorlar. Kimseyi sorgulayıp araştırmazlar. Çünkü bu topraklara ait olmadıkları için ilerisini, gerisini, köylüyü, vatanını düşünmezler. Menfaatleri kesildiğinde, işleri bittiğinde de kaçıp giderler. Dinleri imanları paradır çünkü onların. Biz diyoruz ki arazilerimiz çok önemlidir. Mülkiyet almak başka bir şey almaya benzemez. İsrail adına, Araplar adına, arazi mafyası adına, kara para aklayanlar adına arazi toplayanları olduğunu duyuyoruz, görüyoruz, biliyoruz ve halkımızı uyarıyoruz. Arazilerinizi mümkünse satmayın, mümkün değilse kendi köyünüzden, kasabanızdan, şehrinizden olanlara veya kimliği, yeri yurdu, cinsi cibilliyeti belli, ne amaçla kullanacağı bilinen kişilere satın diyoruz. Ve yine diyoruz ki arazilerinizi illa satacaksanız, size yardımcı olacak kişileri, emlakçıları da iyi seçin. Yerli olsunlar, bu topraklara ait olsunlar, bu toprakları seven, koruyanlar olsunlar. Yeri yurdu, amacı belli olmayan tepeden gelip konarak tezgah açanlara itibar etmeyeyin. Ülkemiz ve topraklarımız üzerinde ne tezgahları, fırıldakları, emelleri olan düşmanlarımız var. Irkçı olmayalım ama, biraz milliyetçi, bölgeci, memleketçi, şüpheci olalım. Son pişmanlık fayda vermeyebilir. Bizden sözlemesi. Biz bu toprakları karşılıksız sevdik ve karşılıksız korumaya çalışıyoruz. Köyünüze, meralarınıza, tarlalarınıza gelen yabancılara dikkat edin, yaklaşın sorun, ne arıyorsunuz diye. Şüphelendiğiniz kişileri muhtara, jandarmaya haber edin.